8 Aralık 2012 Cumartesi

Banyo yüzü görmeyen, esrarkeş ve serbest sevişme yanlısı yıllar; 60'lar

                    1967 de Sultanahmet'i mesken tutamaya başlayan İstanbul hippileri için kullanılan bir terimdir kendisi. Çok da hoşuma gitti, harbici yaşanılacak, tadına bakılacak yıllarmış 60'lar. Şehir hayatından kaçıp kurtulma isteği, o dönemin çiçek çocuklarını yaratıyor. Kafayı kurtarmış olmalılar ki  dünyanın üzerindeki tüm bitki, hayvan ve insanlara ait olduğunu kabul eden apolitik bir görüşü savunuyorlar.  Kendilerine asla sınır koymayan, var olan tüm yetkilileri reddeden, komün hayatını savunan özgülükçü bir harekettir deniyor. Ablamız da o kadar kurtarmış olmalı ki kafayı şarkısınında kendini buğdaygillerden, kuraklığa dayanıklı bir bitki olan darı ya benzetip yere düşecek olsam goy beni nice neylersin diyor. Ben bir güzel ceylan olup dağa da çıkacak olsam sen beni nice nelersin kısmı da serbest sevişmeye örnek olarak gösterilebilir. Aynı ablanın Evet mi hayır mı parçası da çoklu sevişmenin ilk örneklerindendir. Dinleyin onu da hak vereceksiniz bana. Bi bağ var şu 60'lı yallarla benim aramda ama anlayamadım. Dinlerken aptal bi gülümsemeyle kafam bir yerde kollarım bir yere dans ediyorum sanırım onlarda aynısını yapıyorlardı. Neyse serbest sevişmeye devam.

2 yorum:

  1. şarkı çok güzel. ati özlüyorum sizi kardeşim ya.

    YanıtlaSil
  2. Yıl başına birlikteyiz dostum merak etme aldım biletimi

    YanıtlaSil